Bu Ramazan’da duamız tüm Müslümanların Huzur ve Kurtuluşu

Allah'a yakınlığımızın artmasına ve O'na olan aşkımızı kararlılıkla göstermemize imkan sağlayan bir Ramazan ayını daha büyük bir coşkuyla yaşarken, dünyanın dört bir tarafında zulüm gören din kardeşlerimiz elbette ki aklımızda ve dualarımızda.

Acımasız kuşatma ve bombardımanlar altında fitne ve belalarla sarsılan mazlum Ortadoğu halklarının, Suriye'de, Filistin'de, Irak'ta, Afganistan'da, Rohingya'da, Keşmir'de, Doğu Türkistan'da, Patani'de, Moro'da, Kırım'da ve dünyanın daha pek çok yerinde zulüm altında yaşayan, soykırımlara, katliamlara, işkencelere maruz kalan ve yok edilmeye çalışılan kardeşlerimizin kurtuluşu için Müslümanların birlik ve beraberliğinin tesis edilmesi çok önemli. Bombalarla, makinalı tüfeklerle yok edilen masum insanların, yan yana sıralanmış çocuk cesetlerinin görüntülerini unutmamız mümkün değil. İçinde bulunduğumuz Ramazan ayında da iftarlarımızda zayıf bırakılmış kardeşlerimizi düşünüyor onlar için dua ediyoruz, kurtuluşları için şart olan İttihad-ı İslam'ın çabuklaşması için elimizden gelenin en fazlasını yapmaya bir kez daha niyet ediyoruz.

Birlik, beraberlik, dayanışma, dostluk, fedakarlık, yardımlaşma ve benzeri davranışlar Kuran ahlakının temelini oluşturur. Müminler arasında birleştirici rol üstlenmek ve birbirlerine karşı veli ahlaklı olmalarını teşvik etmek Allah'ın tavsiye ettiği bir ahlak olup imanın temel bir şartıdır. Müminler arasında kırgınlık, küskünlük, çekişme gibi kötü ahlak özelliklerinin yaşanmasına hiçbir şekilde olanak sağlamamalı, daima Kuran ahlakıyla karşılık verilmelidir. Bu tür durumları gidermek için çaba göstermek, birleştirici ve uzlaştırıcı bir tutum izlemek Allah’ın emrettiği bir ibadettir. Allah bu emrini bir ayette şöyle bildirmektedir:

Müminler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını bulup düzeltin ve Allah'tan korkup sakının; umulur ki esirgenirsiniz. (Hucurat Suresi, 10)

Bu ayetin gereği olarak güzel ahlaklı, vicdanlı, dürüst ve samimi müminler Kuran ahlakını yaşama konusunda birbirlerini her zaman hayra, güzelliğe, dostluğa ve kardeşliğe çağırmalı, onları birliğe, dayanışmaya teşvik etmelidirler. Öte yandan Allah, emrine uyarak Müslümanlar arasında birlik ve beraberlik oluşturmak için çaba gösteren insanları esirgeyeceğini bildirmiş, onları dünyada ve ahirette güzellikle müjdelemiştir. Bir başka ayette Allah birbirleriyle çekiştikleri takdirde Müslümanların güçlerinin gideceğini ve yılgınlaşıp zayıf düşeceklerini hatırlatmıştır:

Allah'a ve Resulü'ne itaat edin ve çekişip birbirinize düşmeyin, çözülüp yılgınlaşırsınız, gücünüz gider. Sabredin. Şüphesiz Allah, sabredenlerle beraberdir. (Enfal Suresi, 46)

İslam ahlakını yaşayan insanlar birlik olduklarında toplumda sevgi, barış ve hoşgörü dolu, huzurlu bir ortam meydana gelir. Bu özelliklere sahip olan toplumlar ise her zaman için güçlüdür. Toplumun maddi manevi gelişip güçlenmesine vesile olmak, hiç kuşkusuz Allah’ın razı olacağı güzel bir davranıştır.

Müminler her şartta insanları kötülüklerden sakındırmak, onlara iyiliği emretmek, güzel davranışlara onları teşvik etmekle ve bu hususlarda çaba göstermekle yükümlüdürler. Aralarında herhangi bir sorun olan kardeşleriyle bu sorunu dostluk içerisinde gidermeleri gerektiği gibi, iki Müslüman topluluk arasında herhangi bir sorun meydana gelmesi durumunda da birleştirici olmakla, onlara birliği, beraberliği, sevgiyi, barışı, kardeşliği tavsiye etmekle sorumludurlar. Bu uzlaştırıcı tavır velayetin önemli bir şartıdır. Allah iman edenlere şöyle emretmiştir:

Müminler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını bulup düzeltin ve Allah'tan korkup sakının; umulur ki esirgenirsiniz. (Hucurat Suresi, 10)

Peygamber Efendimiz (sav)’in hadislerinde ise bu konuya şöyle değinilmiştir:

“Kim din kardeşinin bir ihtiyacını giderirse, Allah da onun ihtiyacını giderir. Kim bir Müslüman’ın bir sıkıntısını giderirse, Allah da onun kıyamet sıkıntılarından birini giderir. Kim bir Müslüman’ın (kusurunu) örterse, Allah da kıyamet günü onu örter.”[1]

“Kim sıkıntıda olan bir kardeşinin sıkıntısını giderirse, Allah da ona dünya ve ahiret kolaylığı verir.”[2]

“Kim bir Müslüman kardeşinin ayıbını örterse, Allah da onun dünya ve ahiret ayıbını örter. İnsan, bir Müslüman kardeşinin yardımında bulundukça Allah da onun yardımında bulunur.”[3]

“Allah evlerinden bir evde toplanıp Allah'ın kitabını okuyarak kendi aralarında ders yapanların üzerinde gönül rahatlığı iner. Rahmet onları örter ve melekler her taraftan onları kuşatır. Allah onları kendi katında bulunanlarla birlikte anar.”[4]

“Merhamet edenlere rahman olan Allah da merhamet eder. Dünyadakilere yardım edin ki, gökte olanlar da size yardım etsin.”[5]

İnşaAllah Yüce Rabbimiz dualarımızı kabul etsin, Allah aşkıyla orucumuzu tutup, Allah aşkıyla iftarımızı açarken bir an bile unutmadığımız tüm mazlum kardeşlerimize bu Ramazan ayında huzur ve kurtuluş nasip etsin.

 

[1] M6578, Müslim, Birr; T1426, Tirmizi, Hudud 3.

[2] Müslim, Zikr 38; İbni Mace, Mukaddime 17. 

[3] Müslim, Zikr 38; İbni Mace, Mukaddime 17. 

[4] Müslim, Zikr 38; Ebu Davud, Vitr 14; Tirmizi, Kıraat 12; İbni Mace, Mukaddime 17.

[5] Ebu Davud, Edeb 58; Tirmizi, Birr 16.

Adnan Oktar'ın BERNAMA'da yayınlanan makalesi:

http://www.bernama.com/en/news.php?id=1468608

2018-06-02 02:22:27

Harun Yahya Etkiler | Basında Harun Yahya | Sunumlar | Ses kasetleri | İnteraktif CD'ler | Konferans setleri | Radyo programı / Piyesler | Broşürler| Site Hakkında | HarunYahya.net | Ana sayfanız yapın | Sık kullanılanlara ekle | RSS Servisi
Bu sitede yayınlanan tüm materyaller, Sayın Adnan Oktar’ı referans göstermek koşuluyla telif hakkı ödemeksizin kopyalanabilir ve çoğaltılabilir
© Sitemizde ve diğer tüm Harun Yahya eserlerinde yer alan Sayın Adnan Oktar’a ait şahsi fotoğrafların bütün yayın hakları Global Yayıncılık Ltd.Şti’ne aittir. Kısmen de olsa izinsiz kullanılamaz ve yayınlanamaz.
© 1994 Harun Yahya. www.harunyahya.org
page_top