Ramazan 2016, 23. Gün

İman Hakikati

Yerin altında, hiçbir şey yıldız burunlu köstebek gibi hızlı hareket edemez. Yumuşak toprakta, bu tüylü küçük hayvan yaklaşık 45 metre uzunlukta bir tüneli bir saat içinde kazar. Burnunun üzerindeki yıldız şeklindeki duyargalarıyla yeri kontrol eder ve böylece toprağın en kolay nereden kazılacağını bulur. Keskin pençeleri, 10 küçük kürek gibi müthiş bir hızla ilerler. Köstebeğin kullandığı enerji çok fazladır. Bu şekilde devam edebilmek için her 24 saat içinde kendi bedeninin ağırlığı kadar yiyecek yemesi gerekmektedir.

ZooBooks, January 1998, Vol.15, N.4, s.3

Bir Ayet Bir Açıklama

"Haber ver kullarıma; şüphesiz Ben, Ben bağışlayanım, esirgeyenim." (Hicr Suresi, 49)

İnsan gaflete düşebilen, unutan, yanılabilen, hata yapabilen bir varlıktır. Her an, pek çok konuda eksik düşünebilir, yanlış bir karar verebilir, hatalı bir tavır sergileyebilir. Ayrıca kendisini sürekli olarak Allah'a isyana sürüklemeye, vesvese vermeye çalışan şeytan gibi bir de düşmanı vardır. Ancak insana hatalarını telafi etmek için bir yol gösterilmiştir. O da tevbe etmektir.

Allah’ın sonsuz şefkati ve merhameti insanlar için çok büyük bir lütuf, çok büyük bir nimettir. Yüce Allah, sonsuz rahmeti ile insanlara, her zaman hatalarından dolayı bağışlanma dileme ve tevbe etme imkanı tanımıştır. Samimi olarak günahlarının affedilmesini isteyen her insan Allah’ın kendisini bağışlamasını umabilir.

Müminin bilerek veya bilmeyerek, gaflete kapılarak ya da nefsine uyarak işlediği hataları konusunda yapması gereken, bunlardan ibret almaktır. Pişman olup doğruya yönelmek, vakit geçirmeden Rabbimiz’e sığınmak ve bir daha o hatayı tekrarlamamak için gayret göstermektir. Elbette ki hata yapmamaya ve günah işlememeye, Rabbimiz’in sınırlarını korumaya çok özen göstermelidir. Fakat buna rağmen hata yaptığında da, Allah’tan bağışlanma dilemesi çok güzel bir mümin özelliğidir.

Yüce Allah Kuran’da, ‘Affeden’, ‘Bağışlayan’ ve ‘Koruyan’ olduğunu haber vermektedir. Bu müminler için bir rahmettir. Rabbimiz’in ‘Tevbeleri kabul eden’ (Tevvab), ‘Bağışlayan’ (Gafur), ‘Merhamet eden’ (Rahman) isimleri de hatalarından pişman olan ve tevbe edip Allah’a yönelen müminler üzerinde tecelli eder.

İnsan yaşamı boyunca ne kadar hata yapmış olursa olsun, din ahlakından ne kadar uzak yaşamış olursa olsun, samimi olarak tevbe ettiği ve samimi bir kalple, bağışlayan ve esirgeyen, tevbeleri kabul edip günahları iyiliklere çeviren Rabbimiz’e yöneldiği takdirde geçmişte yaptığı hatalarının bağışlanmasını umabilecektir. Allah, sabredenlerin ve Kendisi’ne yönelip dönenlerin karşılığını mutlaka verecektir. İman eden kullarının günahlarını bağışlayarak iyiliğe çevirecek ve yaptıkları hayırlı işleri en güzeliyle mükafatlandıracaktır. 

Fosiller

saçlı meşe yaprağı ve fosili

Saçlı Meşe Yaprağı

Dönem: Senozoik zaman, Pliosen dönemi
Yaş: 5.3-1.8 milyon yıl
Bölge: Bulgaristan

Evrimci bir kitabı ya da yazıyı okuduğunuzda bir çok hikayeyle karşılaşırsınız. Bu hikayelerde gerçekleşmesi asla mümkün olmayan, bilimsel olarak da gerçekleşmemiş olduğu ispatlanmış süreçler uzun uzun anlatılır. Bir çamur yığınının içinde ilk canlı hücrenin nasıl ortaya çıktığı, balıkların bir gün nasıl karaya çıkmaya karar verip yüzlerce farklı türe dönüştüğü, sürüngenlerin günün birinde nasıl uçmaya karar verdiği gibi bilimsellikten uzak, bilim kurgu hikayeleri okursunuz. Bu hikayelerin baş kahramanı ise kör tesadüflerdir. Gordon Taylor, The Great Evolution Mystrey kitabında konuyla ilgili şunları söyler:

"Evrim tarihi bu tür (hayali) değişikliklerle doludur, hatta yalnız bunlardan ibaret olduğu bile söylenebilir. Pullar tüylere dönüşür. Bacaklar kanat olur. Mideler hava keselerine değişir. Hatta biyokimya süreçleri seviyesinde değişmeler ve düzenlemeler de meydana gelir. Darwinizmin bu mucizeler hakkında söyleyebileceği tek şey tesadüf eseri olduklarıdır."

Oysa tesadüfün, akıl ve bilinç gerektiren hiçbir düzenleme yapamayacağı açıktır. Mantıklı düşünen bir insan, canlılardaki çeşitliliğin ve kompleksliğin kör tesadüflerin eseri olduğunu kabul edemez. Tesadüfler, rengarenk çiçekleri, birbirinden lezzetli sebzeleri ve meyveleri, ceylanları, tavşanları, kaplanları, kuşları, karıncaları, medeniyet inşa eden insanları meydana getiremez. Canlılık ve etrafımızda gördüğümüz herşey üstün akıl ve eşsiz sanat sahibi, güçlü ve kudretli olan Yüce Allah'ın eseridir.

 

Sayın Adnan Oktar Münafıkları Anlatıyor

Ahir Zaman

Adnan Oktar’ın 24 Şubat 2016 tarihli A9 TV röportajından

ADNAN OKTAR: “Araft’akiler hakkında tespitlerde bulundunuz. Sonuçta onları cennete girmekten alıkoyan bir durum var.” Yok, Araf geçici olarak Müslümanların durumlarının değerlendirildiği yer. Ne kadar kafayı takıyorlar? Belki birkaç saniye bir şey. Orada melekler var, insanları alnından tanıyor, yüzünden tanıyorlar. Bir süs bir güzellik. Araf deyince kulelerde adamlar falan zannediyorlar. Öyle bir şey değil. Arada adam olmaz. Cennette öyle bir sistem yok ahirette. Ya cennete ya cehenneme giderler. Allah’a güvensin birde insanlar. Çok kötü bir bakış açıları var bir kısmının. Allah’ın zulmedeceği falan anormal şeyler. Olur mu? Sonsuz akıldır Allah. Onun verdiği merhametle Allah hakkında adam ahkam kesiyor.

Hikmet Gözüyle Bakmak

2016-06-26 18:28:30

Harun Yahya Etkiler | Basında Harun Yahya | Sunumlar | Ses kasetleri | İnteraktif CD'ler | Konferans setleri | Radyo programı / Piyesler | Broşürler| Site Hakkında | HarunYahya.net | Ana sayfanız yapın | Sık kullanılanlara ekle | RSS Servisi
Bu sitede yayınlanan tüm materyaller, Sayın Adnan Oktar’ı referans göstermek koşuluyla telif hakkı ödemeksizin kopyalanabilir ve çoğaltılabilir
© Sitemizde ve diğer tüm Harun Yahya eserlerinde yer alan Sayın Adnan Oktar’a ait şahsi fotoğrafların bütün yayın hakları Global Yayıncılık Ltd.Şti’ne aittir. Kısmen de olsa izinsiz kullanılamaz ve yayınlanamaz.
© 1994 Harun Yahya. www.harunyahya.org
page_top